Son yüzyılda, dünya ekonomisi birkaç belirgin aşamadan geçti. 1929'dan 1937'ye kadar, kredi para sisteminin eksikliği nedeniyle dünya, "Büyük Buhran" olarak adlandırılan ekonomik bir sıkıntıya girdi. Bu süregelen ekonomik kriz, II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesinin sebeplerinden biri olabilir.
1971 ile 1973 yılları arasında, doların altınla bağlantısı kesildi ve bu, kredi parası çağının başlangıcını simgeliyor. Ardından 1973'ten 1981'e kadar, ekonomi duraklama yaşamadı, ancak "büyük stagflasyon" olayı ortaya çıktı ve Amerika ciddi bir enflasyon yaşadı. Bu enflasyon, ancak 1982'de temel olarak kontrol altına alındı.
Bugünlerde yeni bir ekonomik döngüden geçiyor gibi görünüyoruz. 2020'den itibaren dünya, beşinci Kondratiev döngüsünün duraklama dönemine girmiş olabilir; bu aşama "Büyük Durgunluk Çağı" olarak adlandırılabilir. Bu duraklamanın kaynağı, bilgi ve iletişim teknolojisi avantajlarının azalmasıdır. Bu teknoloji her sektöre derinlemesine nüfuz etti ve ekonominin hızlı bir şekilde büyümesini sağlamakta zorlanıyor.
Son on yıllardaki teknoloji gelişim aşamalarını gözden geçirmek: 1982-1991 yılları kişisel bilgisayar dönemidir. 1992-2008 yılları internet çağıdır. 2009-2019 yılları mobil internet çağıdır. 2020-2030 yılları dijital zekâ dönemi olabilir.
Mevcut dijitalleşme aşaması, bilgi ve iletişim teknolojileri dalgasının dördüncü aşamasıdır ve iki ana noktada kendini göstermektedir: dijital dönüşüm ve yapay zekanın yükselişi. Ancak, yapay zeka şu anda ekonomik toparlanmayı teşvik edecek temel güç olma yeterliliğine sahip değildir; hala gelişim aşamasındadır ve etkisi sınırlıdır.
Böyle bir ekonomik döngü değişimiyle karşı karşıya kaldığımızda, mevcut ekonomik durumu dikkatle değerlendirmemiz gerekiyor; aynı zamanda yeni teknolojilerin gelişimine de açık ve umutlu bir tutumla yaklaşmalıyız. Mevcut zorluklarla karşı karşıya olsak da, tarih her ekonomik döngü değişiminin yeni büyüme fırsatları doğurabileceğini göstermektedir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Son yüzyılda, dünya ekonomisi birkaç belirgin aşamadan geçti. 1929'dan 1937'ye kadar, kredi para sisteminin eksikliği nedeniyle dünya, "Büyük Buhran" olarak adlandırılan ekonomik bir sıkıntıya girdi. Bu süregelen ekonomik kriz, II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesinin sebeplerinden biri olabilir.
1971 ile 1973 yılları arasında, doların altınla bağlantısı kesildi ve bu, kredi parası çağının başlangıcını simgeliyor. Ardından 1973'ten 1981'e kadar, ekonomi duraklama yaşamadı, ancak "büyük stagflasyon" olayı ortaya çıktı ve Amerika ciddi bir enflasyon yaşadı. Bu enflasyon, ancak 1982'de temel olarak kontrol altına alındı.
Bugünlerde yeni bir ekonomik döngüden geçiyor gibi görünüyoruz. 2020'den itibaren dünya, beşinci Kondratiev döngüsünün duraklama dönemine girmiş olabilir; bu aşama "Büyük Durgunluk Çağı" olarak adlandırılabilir. Bu duraklamanın kaynağı, bilgi ve iletişim teknolojisi avantajlarının azalmasıdır. Bu teknoloji her sektöre derinlemesine nüfuz etti ve ekonominin hızlı bir şekilde büyümesini sağlamakta zorlanıyor.
Son on yıllardaki teknoloji gelişim aşamalarını gözden geçirmek:
1982-1991 yılları kişisel bilgisayar dönemidir.
1992-2008 yılları internet çağıdır.
2009-2019 yılları mobil internet çağıdır.
2020-2030 yılları dijital zekâ dönemi olabilir.
Mevcut dijitalleşme aşaması, bilgi ve iletişim teknolojileri dalgasının dördüncü aşamasıdır ve iki ana noktada kendini göstermektedir: dijital dönüşüm ve yapay zekanın yükselişi. Ancak, yapay zeka şu anda ekonomik toparlanmayı teşvik edecek temel güç olma yeterliliğine sahip değildir; hala gelişim aşamasındadır ve etkisi sınırlıdır.
Böyle bir ekonomik döngü değişimiyle karşı karşıya kaldığımızda, mevcut ekonomik durumu dikkatle değerlendirmemiz gerekiyor; aynı zamanda yeni teknolojilerin gelişimine de açık ve umutlu bir tutumla yaklaşmalıyız. Mevcut zorluklarla karşı karşıya olsak da, tarih her ekonomik döngü değişiminin yeni büyüme fırsatları doğurabileceğini göstermektedir.