Kripto Varlıklar alanında dikkat çekici bir ekonomi deneyi yaşanıyor. Geleneksel kripto piyasasında, token'ların ilk dağıtımı genellikle sermaye tarafından kontrol edilir, ekipler ve risk sermayesi büyük çoğunluğu alırken, sıradan kullanıcılar sadece token'lar listelendiğinde yüksek fiyatla satın alabiliyor. Bu model uzun süredir risk-getiri asimetrisi sorununu barındırıyor.

Ancak, Notcoin'in ortaya çıkması bu geleneği bozdu. Yeni bir dağıtım yöntemi benimsiyor: hiç sermaye payı yok, özel satış aşamaları yok, bunun yerine 'Tap-to-Earn' mekanizması aracılığıyla on milyonlarca kullanıcı, Token ihraç sürecinin başlarında gerçek kazanç elde edebiliyor.

Bu yenilikçi yaklaşım dikkat çekici sonuçlar doğurdu. 2,8 milyondan fazla zincir üstü adres, merkeziyetsiz bir mülkiyet yapısı oluşturdu, Token'ların %61'i toplulukta bulunuyor, bu da büyük yatırımcıların piyasayı manipüle etme riskini etkili bir şekilde azaltıyor. Aynı zamanda, 2,2 milyar dolardan fazla ödül dağıtıldı ve 'topluluk soğuk başlatma' aşamasındaki değerin ilk tam dağıtımı gerçekleştirildi.

Ekonomi açısından bakıldığında, Notcoin sadece başka bir kripto token değil, aynı zamanda önemli bir 'yeniden dağıtım deneyi'. Geleneksel anlayışları sorguluyor ve bize şunu yeniden düşündürüyor: Geleceğin finansal sistemi, sermayeye mi dayanmak zorunda, yoksa topluluk konsensüsü ile mi inşa edilebilir?

Bu deneyin başarısı, kripto ekonomisine yeni olasılıklar getirdi ve belki de token dağıtımı ve değer yaratımı konusundaki algımızı yeniden şekillendirecek. Deneyin derinleşmesiyle birlikte, bu yenilikçi modelin kripto ekosistemine uzun vadeli etkilerini göreceğiz.